CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
geçtiğimiz gün gerçekleştirdiği grup toplantısında, FETÖ'nün siyasi
ayağıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, uzun bir konuşma
gerçekleştirdi ve "FETÖ'nün siyasi ayağı Recep Tayyip Erdoğan'dır"
dedi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun sözlerine AK Parti Grup Toplantısında
yanıt verdi ve "FETÖ'nün kumpasıyla o makamda oturuyorsun" dedi. Erdoğan
bu açıklamalarının ardından harekete geçti ve olayı hukuksal zemine
taşıdı. Erdoğan, 500 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
KEMAL KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
Kılıçdaroğlu, CHP Grup Toplantısında şu ifadeleri kullanmıştı:
Burada 'FETÖ'nün siyasi ayağını
açıklayacağım' dedim. Kim bu adam? Bilal'e anlatır gibi anlatıyorum,
herkes dinlesin. Devletin en mahrem yerlerine FETÖ'nün elemanlarını
yerleştirenlere FETÖ'nün siyasi ayağı diyoruz. Çünkü bu yetkiyi ancak
belli kişiler kullanabilir. O nedenle devletin kılcal damarlarına
FETÖ'nün elemanlarını yerleştirenlere FETÖ'nün siyasi ayağı denir.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı bir iddianameden bir
bölüm okuyacağım: Örgüt yani FETÖ TSK komuta kademesinin tamamını ele
geçirmek maksadıyla generalliğe terfi için albaylıkta bekleme süresini 4
yıla indirerek henüz şura sırası gelmeyen mensuplarını terfi havuzuna
dahil etmiştir. Generallikte beklemek süresi 4 yıldan 3 yıla indirilerek
yandaşı olmayan generalleri daha kısa sürede TSK dışına çıkarmaya
çalışmıştır. Son olarak kendisine müzahir elemanların az bulunduğu 1988
ve daha önceki yıllardaki mezun olmuş subayları TSK'den tasviye etmek
için üç devreyi birden toplu olarak emekli edecek ve hizmet süresini 28
yıla indirecek kanuni düzenlemeleri siyasi otoriteye yaptırabilmiştir.
Bunları ben demiyorum. Devletin savcısı diyor. Siyasi otoriteye
yaptırabilmiştir! O siyasi otorite FETÖ'nün siyasi ayağıdır. Onun
başındaki kişi de FETÖ'nün siyasi ayağıdır. Devleti FETÖ terör örgütüne
teslim eden kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır!
ERDOĞAN YANIT VERMİŞTİ
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun sözlerine şu şekilde yanıt vermişti:
Türkiye'nin en büyük sorunlardan birinin
anamuhalefet ve onun başındaki zat olduğunu söylemekten dilimizde tüy
bitti. Bu şahıs son günlerde "FETÖ'nün siyasi ayağı" diye esip gürlemeye
başladı. Madem bu kadar istiyor, öyleyse işte bugün burada FETÖ'nün
siyasi ayağını açıklıyorum. Rus edebiyatının ünlü ismi Tolstoy'un dediği
gibi; "birine çamur atmadan önce iyi düşün ve sakın unutma, önce senin
ellerin kirlenecek." Kılıçdaroğlu bize çamur atmaya çalışırken, elinde
çamurla yakalanmıştır. Çünkü bu ülkede FETÖ'nün en önemli siyasi ayağı,
bizatihi Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisi ve ekibidir.
Şimdi niçin böyle olduğunu sizlere ve tüm
milletime, tüm delilleriyle anlatacağım. FETÖ denilen yapı, ülkemizde
uzunca bir süre hayır, eğitim, dayanışma faaliyeti yürüten bir sivil
toplum yapısı görüntüsüyle varlık göstermiştir. Ülkemizdeki tüm siyasi
iktidarlar, pek çok benzer yapı gibi, FETÖ'nün faaliyetlerini de,
ihtiyatlı ve aynı zamanda müsamahakâr bir şekilde takip etmiştir. Hatta,
diğer yapılara karşı oldukça hoyrat olan CHP iktidarları, darbe
yönetimleri ve cunta yapılanmaları zamanında dahi, FETÖ aynı müsamahayı
görmeyi sürdürebilecek ilişkiler kurabilmiştir. Ne zamanki bu yapı
doğrudan milleti ve devleti hedef almıştır, milli iradeyi devirerek
ülkeyi teslim almaya kalmıştır, işte o vakit durum değişmiştir.
Bizim FETÖ'yle davamız asla kişisel
değildir. Bizim davamız, ülkemizin ve milletimizin hakkını, hukukunu,
geleceğini koruma davasıdır. Geçmişte irticayla mücadele bahanesiyle bu
ülkenin ve milletin değerlerine yönelen saldırılara nasıl karşı
çıktıysak, FETÖ tehdidi ortaya çıktıktan sonra da bu yapıya karşı aynı
kararlılıkla mücadele ettik. Daha önce CHP güdümlü vesayete eyvallah
etmediğimiz gibi, ardından gelen FETÖ vesayetine de teslim olmadık. Bu
yapıyı suç örgütü olarak ilan eden, kapsamlı idari ve hukuki
soruşturmalar başlatan, milletimize gerçekleri anlatan AK Parti iktidarı
ile Başbakan ve Cumhurbaşkanı sıfatıyla şahsım olmuştur. FETÖ'yü temsil
eden kişi ve kuruluşların şahsımıza, hükümetlerimize ve partimize karşı
başlattığı saldırılara ve sürdürdüğü savaşa herkes şahittir.