Cumhur ittifakı bir ‘devlet’ ittifakı mıdır?
Cumhur İttifakı bir "Devlet" ittifakıdır.
Peki CHP kimin müttefikidir?
CHP "Devleti kuran partiyiz!..." diyerek; Yasamada hükümetlerin darbe yoluyla devrilmesinde, medya üzerinden provakasyonlarda; Yargı marifetiyle partilerin kapatılmasında; Yürütmede de halkın tercihlerini vesayetle tuzaklamada rol aldı.
CHP, yarım asır seçim yoluyla "Hükümet etmek" içeriğinde iktidar yüzü göremedi. Fakat CHP "Asıl iktidar devletin yönetimidir; Hükümetler bu yönetimin sahadaki taşeronudur!..." zihniyetiyle; devletin tüm imkanları üzere tahakkümcü oldu. Fakat AK Parti iktidarıyla bunu da kaybetti.
CHP'nin önce Millet İttifakı; olmadı şimdi "Türkiye İttifakı" etiketiyle elde etmeye çalıştığı tek hedef var: Eski günlerdeki gibi devleti yönetmek. Ancak ne devlet eski Türkiye devleti ne de millet eski millet!...
Geriye tek seçenek kalıyor: Devleti bizzat MHP'nin CHP'ye teslim etmesini sağlamak! Mümkün mü?
MHP, hem hükümet etmeyi hem devleti yönetmeyi CHP'ye kazandıracak herhangi bir rolü oynar mı? Kesinlikle hayır. Çünkü Cumhur İttifakı aynı zamanda CHP'yi iktidara taşımama ittifakıdır. Çünkü CHP'ye iktidarı teslim etmek; Türkiye'yi eski Türkiye'de olduğu gibi Batı'ya teslim etmektir.
Kuşkusuz "Türkiye'yi Batı'ya teslim etmek" CHP açısından hem bir gereklilik hem de CHP'nin Türkiye tasavvuru açısından kaçınılmazdır. Çünkü CHP'nin "Modernleşme, Çağdaşlık, Evrensellik" kültürü Batı dünyasının içinde, onunla uyumlu ve hatta teslimiyet düzeyinde sosyolojik bir aidiyet üzeredir.
Oysa Cumhur İttifakı iki ana gerekçeyle CHP'den ayrı düşünmekte ve ayrı yönde hareket etmektedir.
Birinci ittifak yönü. "Hem Batı, Hem Doğu; Yaşatsın Türkiye Yüzyılını" misyonudur. Cumhur İttifakı Batı ve Doğu ülkelerinden bir tarafı seçmeye kendini mecbur hissetmiyor; aksine iki dünyanında arasında etkin olmayı, denge unsuru kalmayı önceliyor. CHP ise "Bizim yerimiz de kimliğimiz de sadece Batı'dadır!.." ısrarında.
İkinci ittifak yönü: Cumhur İttifakı, uzlaşa uzlaşa bağımsızlığını güçlendirmeyi yöntem olarak benimsiyor. Bağımsızlık gücü kadar da herkesi kendisiyle uzlaşmaya zorluyor. CHP ise Batı gücüne teslim ola ola kazanımlar elde edeceğine inanıyor; yani sadık kaldığı ölçüde hak ettiğinin verileceğine inanıyor.
Cumhur İttifakında bir "çatlama" olursa; İttifakın misyonundan geri dönüş başlar!... Bu ihtimal dışı. Çünkü çok büyük mesafeler alındı. Özellikle Hakan Fidan'ın Dışişleri Bakanı olması tamamen bu çatlaklığa izin vermeden; Cumhur İttifakın iki yönünde de daha etkin olunması amaçlıdır.
Peki, CHP ile diyaloğun anlamı nedir? Çok açık: Cumhur İttifakının iki yöndeki etkinleşmesine CHP'nin de eşlik etmesini sağlamak. Peki CHP Batı'ya rağmen eşlik eder mi? Hayır!... Batıyı oyalamak adına rol alır mı? Hayır. Peki Cumhur İttifakının iki yöndeki misyonunu durdurmaya ve Batı'nın istediği yönde eski günlerdeki gibi teslimiyeti sağlaya bilir mi?
Şimdilik hayır!.
O zaman CHP "Türkiye İttifakı" derken Erdoğan'ı devirmek için Türkiyelileri ittifaka çağırıyor.
Oysa Cumhur İttifakı "Türkiye İttifakı" yerine "Türkiye Yüzyılı" diyor; yani Türkiye'nin dünyadaki yeri ve gücü için ittifak çağrısı yapıyor!... Cumhur İttifakının bu çağrısına hem Türkiye'deki millet eşlik ediyor; hem Türkiye'nin gücünü fark eden tüm milletler bu çağrıya destek veriyor.
O zaman; CB Erdoğan ile Devlet Bahçeli'nin arasını açmak çok zor. Yıpratmak ve kafa karıştırmak imkan dahilinde; ancak sonlandırmak çok çok zor. Çünkü Türkiye devleti kararlı: Batı'ya teslim olmayacak!....
Etiketler:
ServetHocaoğulları, Cumhurİttifakı, Analiz