24'üncü Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök
yıllar sonra ilk kez röportaj verdi. FETÖ'nün TSK için her zaman bir
tehdit olduğunu dile getiren Özkök, "Fetullahçıları niçin ordudan
temizlemediniz?" eleştirilerine ise "O zamanlar Fetullahçılık, kanunen
bir suç değildi. Kanunun suç saymadığı bir konumda olan kişiye 'Ordudan
atmak' gibi ağır bir ceza verilebilir mi?" diyerek yanıt verdi.
Sözcü'den Saygı Öztürk'e konuşan Hilmi Özkök, şunları söyledi:
-Evet, bana diğer bir yanlış yüklenme de
görevim sırasında Fetullahçıları ordudan atıp atmadığımdır. Aslında
diğer bazı komutanlara da aynı konuda sorular yöneltiliyor. 2002-2006
yıllarında o zamanki adıyla 'Cemaat' olan Fetullahçılık, kanunen bir suç
değildi. Kanunun suç saymadığı bir konumda olan kişiye 'Ordudan atmak'
gibi ağır bir ceza verilebilir mi?
-Ancak biz İstihbarat organlarının (MİT ve Emniyet İstihbarat
birimleri) bu gibi yapılara veya düşünce sistemlerine bulaşanları bize
bildirdiğinde veya biz böyle bir duruma vakıf olduğumuzda bu kişilerin
hem askeri hem de irticai örgüt bağlantılarından emir aldıklarını
değerlendirerek 'disiplinsizliklerine' kanaat getirdik. Bu nedenden
dolayı Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla ordudan ihraç etmekteydik.

"SİVRİ SİNEKLER BERTARAF ETTİK AMA BATAKLIĞI KURUTAMADIK"
-Zararlılar ünlü söylemde belirtildiği üzere 'bataklıktaki
sivrisinekler' gibidir. Bataklık kurutulmadıkça yok edilemezler. Şimdi
bazıları TSK'yı 'Niçin atmadınız, ne yaptınız?' diye sorguya çekiyor.
Biz elimizden geldiği kadar sivri sinekleri bertaraf ettik. Ancak uzun
yıllardır var olan bu bataklığı biz kurutamadık.
-Bana, "TSK'da bu kadar çok Fetullahçı
olduğunu, bunların 15 Temmuz hain darbe girişiminde bulunabileceğini
bekliyor muydunuz?" diye soruyorsunuz. Ben 2002-2006 dönemini ve birkaç
yıl öncesini değerlendirebilirim. Kuvvet Komutanlıkları ve Genelkurmay
Başkanlığı'nın irticai örgütlerle ilgili istihbarat yetki, sorumluluk ve
teşkilatı yoktu. TSK istihbarat birimleri sadece savaş istihbaratı
konularında faaliyet gösterir.